Haldun Taner

Ölüm Nedeni: kalp krizi
Öleli tam: 37 yıl, 10 ay, 21 gün olmuş.
Öldügünde: 71 yaşındaydı.

Haldun Taner, (16 Mart 1915, İstanbul – 7 Mayıs 1986, İstanbul), Türk öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazetecidir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından biridir. Türkiye’de epik tiyatro türü ve kabare tiyatrosunun öncüsüdür.

Ailesinin kökeni Gürcü asıllı Tavdgiridzelere dayanır.[1] 1915 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Ahmed Selahaddin Bey, Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı üyesi ve İstanbul’un işgali sonrası mütareke yıllarında yazıları, dersleri ve nutuklarıyla ülkenin bağımsızlığını savunmuş bir aydındır. Beş yaşında iken babasını kaybetti. Annesiyle birlikte büyükbabasının konağında yaşadı.[2]

Vatana hizmeti geçenlerin ve şehit olanların çocuklarına tanınan haktan yararlanarak parasız yatılı olarak girdiği[2] Galatasaray Sultanisi’ndeki ortaöğrenimini 1935 yılında tamamladı. Mezuniyetinden sonra devlet tarafından Heidelberg Üniversitesinde öğrenim görmek üzere Almanya’ya gönderildi. Siyasal Bilgiler alanındaki öğrenimini, geçirdiği ağır tüberküloz nedeniyle 1938’de yarıda bıraktı ve yurda döndü. 1938-1942 yılları arasında Erenköy Sanatoryumunda tedavi gördü.

Yükseköğrenimini 1950’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Filolojisi Bölümünde tamamladı. 1950-54 yıllarında Üniversitenin Sanat Tarihi Kürsüsü’nde asistanlık yaptı.

Edebiyat yaşamına gençlik yıllarında yazdığı skeçlerle başladı. “Töhmet” adlı ilk öyküsü Yedigün dergisinde “Haldun Yağcıoğlu” takma ismiyle 1946’da yayımlandı. New York Herald Tribune gazetesi’nin 1953’te İstanbul’da düzenlediği öykü yarışmasında “Şişhaneye Yağmur Yağıyordu” öyküsüyle birinci oldu. 1956’da Varlık dergisinin araştırmasında yılın en beğenilen öykücüsü seçildi.

Asistanlığı sırasında yazdığı “Günün Adamı” oyunu, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenmeden yasaklandı.[3] Asistanlığı bırakıp Viyana’ya tiyatro bilimi eğitimi için gitti. 1955-1957’de Max Reinhardt Tiyatro Akademisi’nde öğrenim gördü. Viyana’daki bazı tiyatrolarda reji asistanı olarak çalıştı. 1957’de tekrar Türkiye’ye döndü. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde edebiyat ve sanat tarihi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde tiyatro tarihi okuttu. Bir yandan da Tercüman gazetesinde (1952-1960) köşe yazıları yazmayı ve oyun yazarlığını sürdürdü.

1950’lerde oyun yazmaya başlamış olan ve tiyatrodaki ilk eserlerinde dramatik türün başarılı örneklerini veren Haldun Taner, ardından epik tiyatro denemelerine girişmişti. Türk tiyatrosundaki ilk epik tiyatro örneği olan “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ile dünya çapında tanındı. Bu oyun Almanya, İngiltere, Çekoslovakya, Yugoslavya’nın çeşitli kentlerinde oynandı. Atıf Yılmaz tarafından sinemaya aktarıldı (1964). Daha sonraki dönemlerde konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı. Epik tiyatro ve kabare alanında verdiği yapıtlar çağdaş Türk tiyatrosunun klasikleri oldu. Eşsiz bir arı Türkçe kullanan Haldun Taner, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının ve tiyatrosunun önde gelen yazarları arasına girdi.

Devekuşu Kabare 1967’de Haldun Taner öncülüğünde, Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile birlikte kuruldu. Taner 1969’da Münir Özkul ile birlikte Bizim Tiyatro’yu kurdu.[4] Taner 1978’de Devekuşu Kabare’den Ahmet Gülhan ile birlikte ayrılıp Tef Kabare Tiyatrosu’nu kurdu. Tef Kabare 1981 sonunda kapandı.

Küçük Dergi’yi çıkardı. Fıkra yazarlığını 1973’ten itibaren Milliyet’te sürdürdü. Öyküleri ve yazıları Yedigün, Ülkü, Yücel, Varlık, Küçük Dergi, Yeni İnsan dergilerinde de yayınlandı.

Filme de alınan “Kaçak” (1955) ile “Dağlar Delisi Ferhat” (Lütfi Akad ve Orhan Kemal’le birlikte, 1957) adlı senaryoları sırasıyla Türk Film Dostları Derneği’nin senaryo ödülünü ve Basın-Yayın Senaryo Armağanı’nı kazandı. “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” (1969) ile Bordighera Uluslararası Mizah Festivali Öykü Ödülü’nü, tiyatro dalında da “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” (1971) oyunuyla 1972 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü’nü kazandı. Sedat Simavi Vakfı 1983 Edebiyat Ödülü’nü Pertev Naili Boratav’la paylaştı.

Milliyet gazetesinde “Deve Kuşuna Mektuplar” başlığı altında haftalık köşe yazıları yazan Taner, güncel olayları değerlendirdiği bu yazılarda yaşadığı dönemin bir çeşit edebî belgeselini sundu.

Yazarlığının yanı sıra İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünde ve Edebiyat Fakültesinde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde edebiyat, sanat tarihi ve tiyatro dersleri veren Haldun Taner, Milliyet gazetesi yazarlığı yaparken 7 Mayıs 1986’da İstanbul’da yaşamını yitirdi.

Adı, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın Kadıköy’deki sahnesine verilmiştir. Bilgi Yayınevi, bütün eserlerini dizi hâlinde basmıştır. Milliyet gazetesi, Haldun Taner anısına 1987’den beri her yıl Haldun Taner Öykü Ödülleri’ni düzenlemektedir.

Haldun Taner için yapılan aramalar

Haldun Taner, Haldun Taner biyografi, Haldun Taner hayatı, Haldun Taner özgeçmişi, Haldun Taner hakkında, Haldun Taner doğum yeri, Haldun Taner fotoğraf, Haldun Taner video, Haldun Taner resim, Haldun Taner kimdir?, Haldun Taner kaç yaşında?, Haldun Taner kaç yaşında öldü? Haldun Taner nereli, Haldun Taner memleketi Haldun Taner ne zaman ve neden öldü? Haldun Taner Ölüm nedeni?

Twitter'de ara: Haldun Taner
Google'de ara: Haldun Taner